Allah arşa istiva etti ne demek ?

Sena

New member
Allah Arşa İstiva Etti: Farklı Yaklaşımlar ve Derinlemesine Bir İnceleme

Merhaba arkadaşlar,

Bugün çok ilginç bir konuya değinmek istiyorum: "Allah arşa istiva etti" ifadesi ve buna dair farklı bakış açıları. Bu ifade, hem teolojik olarak hem de felsefi olarak oldukça derin bir anlam taşıyor. Ancak, konuya bakış açılarımız ne olursa olsun, her birimizin düşünceleri genellikle farklı geçmişlere, deneyimlere ve perspektiflere dayanıyor. Hem erkeklerin hem de kadınların bu konuda nasıl düşündüğünü tartışmak, gerçekten zengin bir bakış açısı sunabilir.

O yüzden bu yazıda, hem erkeklerin daha objektif, veri odaklı bakış açılarını hem de kadınların daha duygusal ve toplumsal etkilere dayalı yaklaşımlarını ele alacağım. Şu soruyla başlamak istiyorum: Bu konuya yaklaşırken, Allah’ın kudretini sadece entelektüel bir temele mi dayandırmalıyız, yoksa bu ifadenin toplumsal ve duygusal yansımalarına da göz atmalı mıyız?

Erkeklerin Objektif, Veri Odaklı Yaklaşımı

Erkeklerin genellikle daha analitik ve objektif bir yaklaşımı tercih ettiklerini gözlemleyebiliyoruz. Bu, “Allah arşa istiva etti” ifadesinin teolojik açıdan incelenmesinde de kendini gösteriyor. Teolojik bakış açısından, bu ifadenin ne anlama geldiğini anlamak, hem kelam ilmi hem de hadis kaynaklarının derinlemesine incelenmesiyle mümkündür.

İslam’ın ilk yıllarından bu yana, alimler bu ifadeyi farklı açılardan ele almışlardır. “İstiva” kelimesi, Arapçadan Türkçeye geçtiğinde “yerleşmek, oturmak, hükmetmek” gibi anlamlar taşır. Allah’ın arşa istiva etmesi, bir anlamda Allah’ın kudretinin mutlak bir şekilde her şey üzerinde tecelli etmesini simgeler. Bu görüş, özellikle Selefi anlayışına sahip alimler tarafından savunulmuştur. Selefi alimler, bu tür ifadeleri mecaz anlamda değil, olduğu gibi kabul ederler. Yani, Allah’ın arşa oturduğu düşüncesini literal (kelime anlamına uygun) olarak benimserler.

Bununla birlikte, bazı mutasavvıflar ve daha özgür düşünceli teologlar, istiva kelimesinin mecazi bir anlam taşıdığını, Allah’ın varlıkla olan ilişkisini temsil ettiğini savunmuşlardır. Buradaki temel tartışma, Allah’ın mutlak kudreti ve her şeyin üzerinde olan yönetici olarak tasavvur edilmesidir. Erkeklerin bu yaklaşımdan daha fazla etkilenmesinin nedeni, daha çok felsefi ve mantıksal bir temele dayalı düşünme biçimlerinin öne çıkması olabilir.

Bir başka bakış açısı da, Kur'an'da geçen "Allah’ın arşa istiva etmesi" ifadesinin, evrenin yaratılışı ve düzeniyle ilgili bir açıklama olarak anlaşılmasıdır. Burada önemli olan, Allah’ın her şey üzerinde mutlak bir kontrolü olduğu ve evrenin her anında varlığının hissedildiğidir.

Peki, bu yaklaşımı toplumsal anlamda nasıl değerlendirebiliriz? Erkekler genellikle, Allah’ın arşa istiva etmesi gibi konularda daha az duygusal, daha çok akıl ve mantık çerçevesinde değerlendirme yapma eğilimindedirler. Bu durum, onların bu ifadeyi sadece felsefi bir mesele olarak görmelerine yol açabilir. Ancak bu, insanların yaşamlarında anlam bulmak için bazen daha derin duygusal bir bağ kurmaları gerektiğini gözden kaçırmalarına yol açabilir mi?

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Bakış Açısı

Kadınlar ise genellikle bu tür kavramları daha duygusal ve toplumsal bir çerçevede ele alır. "Allah arşa istiva etti" ifadesi, sadece bir teolojik veya felsefi tartışma olmanın ötesinde, bir anlamda toplumda Allah’ın kudretinin ve merhametinin nasıl hissedildiği ile ilgilidir. Kadınlar, toplumsal rollerinin etkisiyle, bu tür kavramları daha çok içselleştirir ve günlük yaşamla ilişkilendirirler.

Toplumsal olarak, kadınlar genellikle empati yapma, duygusal bağlar kurma ve insan ilişkilerini anlamlandırma konusunda daha hassas olabilirler. Bu bağlamda, Allah’ın arşa istiva etmesi gibi bir kavram, onlara güvencenin, korumanın ve kudretin simgesi olarak görülebilir. Allah’ın her şey üzerinde tam bir denetim gücüne sahip olması, kadınlar için güven duygusunu pekiştiren bir öğe olabilir. Çünkü onlar, sosyal ve bireysel yaşamlarında bazen korunmaya ve yönlendirilmeye daha fazla ihtiyaç duydukları hissini taşırlar.

Kadınların bu kavrama dair duygusal yaklaşımı, özellikle İslam’ın toplumsal yaşamdaki rolü ile de doğrudan ilişkilidir. Toplumda güçlü bir adalet duygusu, korunma ve sevgi ihtiyacı gibi duygular, kadınların bu tür dini ifadeleri daha farklı bir bağlamda anlamalarına yol açar. Kadınlar, Allah’ın kudretinin sadece bir metafizik gerçeklik olarak değil, aynı zamanda toplumsal ve bireysel yaşamlarını düzenleyen bir güç olarak da gördüklerinde, "istiva" ifadesi daha anlamlı hale gelebilir.

İslam’da Allah’ın merhametinin ve şefkatinin öne çıkarılması, kadınların inançlarıyla derin bir bağ kurmalarını sağlar. Bu duygusal yön, erkeklerin daha soğukkanlı ve mantıklı bakış açılarına kıyasla, toplumsal olarak daha fazla anlam yüklenmesini sağlar.

Sonuç Olarak...

Sonuç olarak, Allah’ın arşa istiva etmesi ifadesine dair erkeklerin objektif ve kadınların duygusal bakış açıları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Erkekler, genellikle bu tür dini meseleleri daha analitik ve veri odaklı bir şekilde ele alırken, kadınlar ise bu ifadeyi duygusal ve toplumsal bağlamda değerlendirirler. Bu bakış açıları birbirini tamamlayan nitelikte olabilir. Belki de her iki perspektifi birleştirerek, hem akıl hem de duygu yoluyla daha derin bir anlam çıkarabiliriz.

Sizce bu iki bakış açısı nasıl birleştirilebilir? İslam’da yer alan bu tür metafizik kavramların, günlük yaşamla ve toplumsal ilişkilerle nasıl bir ilişkisi olabilir? Fikirlerinizi merak ediyorum, hep birlikte tartışalım.